"On kere demedim mi sana, sevme dokuz yâr.
Sekizde sefa, yedide vefa, olmaya zinhar!
Altı ile beş, dört ile hiç başa çıkılmaz.
Üçün ikisini terk ede gör, tâ kala bir yâr..."
Yüreğimin en derin,
En bilinmeyen yerindesin
Ne uzanabiliyor sana ellerim, ne de vazgeçebiliyor Senden
Sana aç,
Sana susuz,
Sana meftun,Biçare yüreğim!
Hâl-i hazinim..
Susuz çöllerde suya hasret bir bedevi misali
Baktığı her yerde SEN'i görür zannıyla adımlarken sahrayı
yorgun bedenim,
Bir serabın içinde bulur kendini yanık yüreğim.
Bilmem ki bir gün o güzel gözlerine nazar etmekle
nasiplenir mi kalbim..?
Hz. Mevlana...
Ey gönül!
Madem Aşk’a düştün,
Sus..!
Gerçek Aşkın başrol oyuncusudur sükut!
Sen kelamlarını çek ki geri,
AŞK 'ta mertebeye eresin..!
Dile getirdiğin kadar yanarsın,
Bir gönlündeki acı yakar,
bir de dile düşüşün yaralar..!
Bırak gözlerinden anlasın yar,
Bırak Yaradan gönlündeki Aşk ile seni katına alsın..
Bilmesede Yar, Biliyor ya Yaradan!..
Aşk’a sus, Sus ki, Aşk’a eresin. !!!
..Hz. Mevlana